Geçen haftaki yazımda Ramazan ayının yeni bir diriliş ve arınma olduğunu paylaşmış, maddi bahar içinde manevi diriliş ve canlanma olduğundan bahsetmiştim. Bu vesile ile Ramazan Ayının İslam âlemine yeni dirilişlere vesile olmasını temenni ediyorum.
Ramazan münasebetiyle oruç ve Ramazanla ilgili teknik detayları ve terimleri sizlerle paylaşmak istiyorum. Öncelikle oruç nedir, niçin oruç tutarız konusunu ele almak lazım.
Oruç Farsçadaki Rûze kelimesinin Türkçeleşmiş şeklidir. Arapçası savm ve sıyâmdır. Savm kelimesi Arapça ’da “bir şeyden uzak durmak, bir şeye karşı kendini tutmak, engellemek” anlamında kullanılır.
Oruç, imsak vaktinden iftar vaktine kadar, bir amaç uğruna ve bilinçli olarak, yeme içme ve cinsel ilişkiden uzak durmak demektir.
İmsak, Arapça ‘da, “kendini tutmak, engellemek” anlamına gelir. Orucun temel
unsuru da (rükün) bu anlamdır. İmsak vakti tabiri, dilimizde, oruç yasaklarından (yeme içme ve cinsel ilişki) uzak durma vaktinin başlangıcı anlamında kullanılır. İmsak vakti, tan yerinin ağarması vakti olup, bu andan itibaren yatsı namazının vakti çıkmış, sabah namazının vakti girmiş olur; bu vakit aynı zamanda sahurun sona erip orucun başlama vaktidir.
İftar vakti ise, oruç yasaklarının sona erdiği vakit anlamında olup, güneşin batma vaktidir. Bu vakitle birlikte akşam namazının vakti de girmiş olur. Gündüz ve gecenin teşekkül etmediği bölgelerde oruç süresi, buralara en yakın normal bölgelere göre belirlenir.
Ayette orucun başlangıç ve bitiş vakti, mecazi bir anlatımla şöyle belirtilir: “...Fecrin beyaz ipliği (aydınlığı) siyah ipliğinden (siyahlığından) ayırt edilecek hale gelinceye kadar yiyip içiniz; sonra, akşama kadar orucu tamamlayın...” (el-Bakara 2/187)
Oruç, Peygamberimizin hicretinden bir buçuk sene sonra şaban ayının onuncu günü farz kılınmış olup, İslâm’ın beş şartından biridir. Peygamberimiz bu hususu “İslâm beş şey üzerine kurulmuştur: Allah’tan başka Tanrı olmadığına ve Muhammed’in O’nun kulu ve elçisi olduğuna tanıklık etmek; namaz kılmak, zekât vermek, ramazan orucunu tutmak ve gücü yetenler için Beytullah'ı ziyaret etmektir (hac)” diyerek bildirmiştir. (Buhârî, “İman”, 34, 40; “İlim”, 25; Müslim, “İman”, 8)
Orucun farz kılındığını